16 Ocak 2025 Perşembe

6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda Değişiklik (15 Ocak 2025)

 15 Ocak 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 7538 Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 6331 sayılı kanunda aşağıdaki değişiklikler olmuştur.

"MADDE 18- 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (ş) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki bentler eklenmiştir.

“d) Eğitim kurumu: Bu Kanun ile bu Kanuna dayanılarak düzenlenen alt mevzuat hükümleri uyarınca eğitim vermek üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşları,”

“ş) Diğer sağlık personeli: İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinde görevlendirilmek üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş, diğer sağlık personeli belgesine sahip ebe, hemşire, sağlık memuru, acil tıp teknikeri, acil tıp teknisyeni, çevre sağlığı teknikeri veya çevre sağlığı teknisyeni diplomasına sahip olan kişileri,”

“t) Çalışan sağlığı merkezi (ÇASMER): Sağlık Bakanlığına bağlı, işyerlerine iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri sunmak üzere bu Kanun kapsamında Bakanlıkça yetkilendirilen, gerekli donanım ve personele sahip birimi,

u) Ekipman muayene kuruluşu: İşin yapılmasında kullanılan her türlü makine, alet, ekipman, tesis, teçhizat, cihaz ve koruyucu sistemlerin iş sağlığı ve güvenliği yönünden; mevzuat, ilgili standart ve kontrol kriterlerine uygun kullanımının sağlanması ve sürdürülmesi adına bakım veya muayene, test ve kontrol yapmak üzere Bakanlıkça yetkilendirilen kuruluşları,”

MADDE 19- 6331 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin ikinci cümlesinde yer alan “birimlerinden” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya ÇASMER’lerden” ibaresi ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(5) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.”

MADDE 20- 6331 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasının üçüncü cümlesinde yer alan “veya iş güvenliği uzmanınca,” ibaresi “, iş güvenliği uzmanı ve/veya ortak sağlık ve güvenlik birimi yönetimi tarafından” şeklinde değiştirilmiş ve dördüncü cümlesinde yer alan “süreyle” ibaresinden sonra gelmek üzere “; ortak sağlık ve güvenlik biriminin yetki belgesi altı ay, tekrarında ise bir yıl süreyle” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 21- 6331 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “kamu hizmet sunucuları veya aile hekimlerinden de” ibaresi “ÇASMER’lerden, aile hekimlerinden veya diğer kamu sağlık hizmeti sunucularından da” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 22- 6331 sayılı Kanunun 31 inci maddesinin madde başlığında yer alan “ihtar” ibaresinden sonra gelmek üzere “, askı” ibaresi eklenmiş ve birinci fıkrasında yer alan “İş sağlığı ve güvenliği hizmeti sunan, ölçüm ve analizleri yapan kişi, kurum, kuruluşlar ve eğitim kurumları ile ilgili olarak” ibaresi “Bu Kanun kapsamında yetkilendirilen veya belgelendirilen kişi ve kuruluşlara yönelik” şeklinde değiştirilmiştir."


6331 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasının üçüncü cümlesi:
"Bildirilen eksiklik ve aksaklıkların acil durdurmayı gerektirmesi veya yangın, patlama, göçme, kimyasal sızıntı ve benzeri acil ve hayati tehlike arz etmesi, meslek hastalığına sebep olabilecek ortamların bulunmasına rağmen işveren tarafından gerekli tedbirlerin alınmaması hâlinde, bu durum işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve/veya ortak sağlık ve güvenlik birimi yönetimi tarafından Bakanlığın yetkili birimine, varsa yetkili sendika temsilcisine, yoksa çalışan temsilcisine bildirilir."

Kanun Linki: 6331 Sayılı Kanun

27 Aralık 2024 Cuma

Bir üst tehlike sınıfında, en az üç yıl çalışmış olan B ve C Sınıfı İş Güvenliği Uzmanları sınıf yükseltebilecek

27 Aralık 2024 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’e göre;
“GEÇİCİ MADDE 9- (1) (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesiyle, çok tehlikeli sınıftaki işyerlerinde 31/12/2024 tarihi itibarıyla en az üç yıl fiilen görev yaptığını iş güvenliği uzmanlığı sözleşmesi ile belgeleyenlerden son vize döneminde ihtar puanı veya askıya alma işlemi uygulanmamış olanlara, 31/3/2025 tarihine kadar başvurmaları halinde (A) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesi EK-1’deki örneğine uygun olarak Genel Müdürlükçe verilir.
(2) (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesiyle, tehlikeli ve/veya çok tehlikeli sınıftaki işyerlerinde 31/12/2024 tarihi itibarıyla en az üç yıl fiilen görev yaptığını iş güvenliği uzmanlığı sözleşmesi ile belgeleyenlerden son vize döneminde ihtar puanı veya askıya alma işlemi uygulanmamış olanlara, 31/3/2025 tarihine kadar başvurmaları halinde (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesi EK-1’deki örneğine uygun olarak Genel Müdürlükçe verilir.
(3) Birinci ve ikinci fıkrada belirtilen fiili çalışma süresinin hesabında sadece İSG-KATİP’te kayıtlı iş güvenliği uzmanlığı sözleşmeleri esas alınır.”

5 Eylül 2024 Perşembe

Hayatın Her Alanında Risk Yönetimi Gerekir

Bugün farklı bir konuya değinmek istiyorum. Aslında hayatta karşılaştığımız her konu için risk yönetimi yapılması gerekli.

Maaşlı çalışan olmak, düzenli gelir ve daha az sorumluluk gibi avantajlar sunarken, işveren olmak özgürlük ve daha büyük kazanç potansiyeli gibi cazip fırsatlar sağlar. Ancak her iki tarafın da belirli dezavantajları ve riskleri bulunmaktadır. İşyeri açmanın risklerini doğru değerlendirmek; finansal planlama ve yönetim becerileri ile bu süreci en aza indirmek gerekir.

Maaşlı Çalışma:

Maaşlı Çalışmanın Avantajları:

Finansal Güvence: Maaşlı çalışanlar, sabit ve düzenli bir gelir elde ederler. Bu da bireylerin geleceğini planlamalarını kolaylaştırır.

Sosyal Haklar: Çoğu işyerinde sigorta, emeklilik, sağlık hizmetleri ve yıllık izin gibi sosyal haklardan faydalanma imkânı sunulur.

Daha Az Sorumluluk: İş yerinde genellikle daha sınırlı bir sorumluluk alanı bulunur ve iş yükü işveren tarafından belirlenir.

İş ve Özel Hayat Dengesi: Maaşlı çalışanlar, genellikle belirli saatlerde çalışır ve işten çıktıklarında özel hayatlarına odaklanabilirler.


Maaşlı Çalışmanın Dezavantajları:

Gelir Sınırı: Maaşlı çalışanlar, belirli bir gelir düzeyinde sıkışabilir ve kazançlarını artırmak için sınırlı seçenekleri olur.

Kariyer İlerlemesi Kısıtlılığı: Hiyerarşik yapılar içerisinde yükselmek zaman alabilir ve iş yerinde bireysel inisiyatif alma şansı az olabilir.

Rutin İşler: Sürekli aynı işlerle meşgul olmak, bir süre sonra monotonlaşabilir ve çalışanlar motivasyon kaybı yaşayabilir.

Bağımsızlık Eksikliği: Maaşlı çalışanlar, işverenin beklentilerine bağlıdır ve iş süreçlerinde fazla özgürlük sahibi olamazlar.


İşveren Olmak:

İşveren Olmanın Avantajları:

Bağımsızlık: Kendi işini kuran işverenler, karar alma süreçlerinde özgürdürler ve işin genel yönünü kendileri belirleyebilirler.

Gelir Potansiyeli: Başarılı bir iş modeli oluşturulursa, işverenin kazancı sınırsız olabilir ve maaşlı bir çalışana kıyasla çok daha fazla gelir elde edebilir.

Yaratıcılık ve Yenilik: İşverenler, iş süreçlerinde yenilikçi fikirleri uygulama ve farklı stratejiler geliştirme özgürlüğüne sahiptir.

Esnek Çalışma Saatleri: İşverenler, işlerini yönetirken kendi çalışma saatlerini belirleyebilirler, bu da daha esnek bir çalışma düzeni sağlayabilir.


İşveren Olmanın Dezavantajları:

Büyük Sorumluluk: İşveren olmak, hem finansal hem de operasyonel açıdan büyük bir sorumluluğu beraberinde getirir. İşin başarısızlığı, doğrudan işverenin sorumluluğundadır.

Stres: Sürekli değişen piyasa koşulları, çalışan yönetimi ve müşteri memnuniyeti gibi konular, işveren üzerinde büyük bir baskı oluşturabilir.

Düzenli Gelir Eksikliği: Kazanç garanti altında olmadığı için finansal zorluklar yaşanabilir.

Çalışma Saatleri: İlk etapta kendi işinin patronu olmak cazip gelse de, işverenler genellikle uzun saatler çalışmak zorunda kalabilirler. İşin her alanında sorumluluk taşıdıkları için iş-özel hayat dengesi zorlayıcı olabilir.


İşyeri Açmanın Riskleri

Finansal Risk: Yeni bir iş kurmanın en büyük riski, sermaye kaybıdır. Yatırımın geri dönüşünün beklendiği gibi olmaması, işyerinin kapanmasına yol açabilir. Ayrıca, işin sürekliliği sağlanmadığında iflas riski de vardır.

Piyasa Belirsizliği: Ekonomik dalgalanmalar, müşteri taleplerinin değişmesi veya rekabetin artması gibi dış faktörler işyerini olumsuz etkileyebilir. Piyasadaki bu belirsizlikler, işin başarısız olmasına neden olabilir.

Yasal ve Düzenleyici Riskler: İşletme sahipleri, çeşitli yasal düzenlemelerle uyumlu olmak zorundadır. Vergi yükümlülükleri, işçi hakları ve çevre yasaları gibi konularda yapılacak hatalar ciddi cezalar doğurabilir.

Rekabet: Yeni bir iş kurarken, aynı sektördeki güçlü rakiplerle mücadele etmek zorunda kalabilirsiniz. Rekabet üstünlüğü sağlayamamak, işyerinin başarısız olmasına neden olabilir.

İşletme Yönetimi Zorlukları: İşin finansal yönetimi, müşteri ilişkileri, pazarlama ve insan kaynakları gibi birçok farklı alanında etkin yönetim gereklidir. Bu alanlardaki zayıflıklar, işletmenin verimliliğini düşürebilir ve risk oluşturabilir.

Personel Riski: İşyerinin başarısı, çalışanların yeteneklerine ve işlerine bağlıdır. Yanlış işe alımlar veya çalışanların işyerinden memnuniyetsizliği, işletmenin performansını olumsuz etkileyebilir.