Bugün biraz değişik bir konuya değinmek istiyorum. Son günlerde moralimi bozan bir konu var. Bu konuyla birlikte geçmiş yıllarda moralimi bozan konular aklıma geliyor.
Örnek vereyim:
- Elektronik Mühendisi olmam nedeniyle her zaman iş alanımız
kısıtlı oldu. Elektrik Mühendisliği ve Elektronik Mühendisliği farklı
disiplinler olmasına karşın her işte Elektrik Mühendisi istendi, elektronik
ağırlığı olan işlerde bile. Asansör yapım işinde Elektronik Mühendisliği Diploması
sunduk diye ihaleden elenme bahanesi olarak kullanıldı. Mühendislik Fakülteleri
Türkiye’ye özel bir çözüm buldu. Elektrik Elektronik Mühendisi. Bazı fakülteler
ek derslerle Elektronik Mühendisliği diplomalarını değiştirdi ama mezun olduğum
Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi bir şey yapamadı. Elektrik
Mühendisleri Odası çözüm getirdi, 1000 V’a
kadar Elektronik Mühendislerine yetki verdi. Bu yetki piyasaya yansımadı. Burada üzerine basarak söylüyorum, Elektronik Mühendisleri; asansör işlerinde ve 1000 V’a kadar elektrik işlerinde
yetkilidir.
- ......... telekom taşındığım evin internet ücretini taahhüt
süresi bitene kadar almaya devam etti. Müdürlüklerine ve müşteri hizmetlerine
defalarca giderek dilekçe vermeme ve şikayet etmeme karşın çözüm bulacak yetkili çıkmadı.
Taahhüt süresi doldu ve aboneliği kapattırdım.
- ……… sigorta şirketi yanlışlıkla farklı bir sigortayı iptal
ettirmişti. Şirket itiraza rağmen durumu kabul etmedi. Üst kurula yapılan
itiraz sonucu sorun çözüldü. Üst kurullar önemli her yetkinin denetimi olmalı.
İş güvenliği uzmanı da yetki ve sorumluluk uyuşmazlığı olan denetim
işi yapıyor. İş güvenliğinden sorumlusun ama yetkin yok. Eksiklikleri ve durumu tespit edersin,
işverene bildirirsin. İGU'nın tespit ettiği ancak İşverenin yaptırmadığı konulardan iş güvenliği uzmanının sorgulanmaması ve sorumlu tutulmaması gerekir.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder