20 Ekim 2023 Cuma

Kimyasal Maddelerle Çalışmalarda Sağlık Ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik - 20 Ekim 2023

Kimyasal Maddelerle Çalışmalarda Sağlık Ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 20 Ekim 2023 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Linki: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/10/20231020-1.htm

Yönetmeliğin Değişiklikleri İşlenmiş Linki: https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=18709&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5

YÖNETMELİK

"Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:

KİMYASAL MADDELERLE ÇALIŞMALARDA SAĞLIK VE GÜVENLİK

ÖNLEMLERİ HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK

YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

MADDE 1- 12/8/2013 tarihli ve 28733 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kimyasal Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmeliğin 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 3- (1) Bu Yönetmelik, 6331 sayılı Kanunun 30 uncu maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.”

MADDE 2- Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 4- (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Bakanlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını,

b) Biyolojik sınır değeri: Kimyasal maddenin ve metabolitinin uygun biyolojik ortamdaki konsantrasyonunun ve etki göstergesinin üst sınırını,

c) Kimyasal madde: Doğal halde bulunan, üretilen, herhangi bir işlem sırasında kullanılan veya atıklar da dâhil olmak üzere ortaya çıkan, bizzat üretilmiş olup olmadığına veya piyasaya arz olunup olunmadığına bakılmaksızın her türlü element, bileşik veya karışımları,

ç) Kimyasal maddelerin kullanıldığı işlemler: Bu maddelerin üretilmesi, işlenmesi, kullanılması, depolanması, taşınması, atık ve artıkların arıtılması veya uzaklaştırılması işlemlerini,

d) Mesleki maruziyet sınır değeri: Başka şekilde belirtilmedikçe, belirli bir referans sürede çalışanların solunum bölgesindeki havada bulunan kimyasal madde konsantrasyonunun zaman ağırlıklı ortalamasının üst sınırını (TWA, STEL) veya çalışma süresinin herhangi bir anında çalışanların solunum bölgesindeki havada bulunan kimyasal madde konsantrasyonunun aşılmaması gereken üst sınırını (CEILING),

e) Sağlık gözetimi: Çalışanların belirli bir kimyasal maddeye maruziyetleri ile ilgili olarak sağlık durumlarının belirlenmesi amacıyla yapılan değerlendirmeleri,

f) Solunum bölgesi: Merkezi, kişinin kulaklarını birleştiren çizginin orta noktası olan 30 cm yarıçaplı kürenin, başın ön kısmında kalan yarısını,

g) Tehlikeli kimyasal madde: Aşağıda yer alan alt bentlerde belirtilen;

1) 11/12/2013 tarihli ve 28848 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmelikte sınıflandırılmış veya sınıflandırılmamış herhangi bir fiziksel madde ve/veya insan sağlığına zararlılık kriterlerini karşılayan kimyasal maddeleri,

2) Bir numaralı alt bentte yer alan kapsama girmemekle beraber kimyasal, fiziko-kimyasal veya toksikolojik özellikleri ve kullanılma veya işyerinde bulundurulma şekli nedeni ile çalışanların sağlık ve güvenliği yönünden risk oluşturabilecek ya da mesleki maruziyet sınır değeri belirlenmiş kimyasal maddeleri,

ifade eder.”

MADDE 3- Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.

“b) 23/6/2017 tarihli ve 30105 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak hazırlanan ve tedarikçilerden sağlanan Türkçe Güvenlik Bilgi Formu.

c) 27/1/2023 tarihli ve 32086 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İş Hijyeni Ölçüm, Test ve Analizleri Hakkında Yönetmelik kapsamında yetkilendirilmiş bir laboratuvar tarafından tespit edilen maruziyetin türü, düzeyi ve süresi.”

“ğ) Bakım, onarım, kurulum, işletmeye alma, devre dışı bırakma gibi işlerde kimyasal madde maruziyeti nedeniyle meydana gelebilecek ve çalışanın sağlığını ve güvenliğini olumsuz etkileyebilecek durumları.”

MADDE 4- Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinde yer alan “30/12/2006 tarihli ve 26392 4 üncü Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Muhtemel Patlayıcı Ortamda Kullanılan Teçhizat ve Koruyucu Sistemlerle İlgili Yönetmelik (94/9/AT)” ibaresi “30/6/2016 tarihli ve 29758 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Muhtemel Patlayıcı Ortamda Kullanılan Teçhizat ve Koruyucu Sistemler ile İlgili Yönetmelik (2014/34/AB)” şeklinde değiştirilmiş ve aynı fıkranın (m) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“m) İşyerlerinde, tehlikeli kimyasal maddelerin depolandığı tankların kullanımında TS EN 14197 ve TS EN ISO 21009 standart serilerine uyulur.”

MADDE 5- Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“ç) Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak hazırlanan ve tedarikçilerden sağlanan Türkçe Güvenlik Bilgi Formları hakkında bilgileri.”

MADDE 6- Aynı Yönetmeliğe 12 nci maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddeler eklenmiştir.

“Rehberler ve metotlar

MADDE 12/A- (1) İşverenlere; kimyasalların kullanımı, kişisel maruziyet seviyelerinin tespiti ve biyolojik maruziyet göstergeleri, sınır değerleri ve sağlık gözetimi konularında ilgili yükümlülükleri bakımından yardımcı olmak veya yol göstermek amacıyla rehberler ve metotlar hazırlanabilir. Rehberler, işyerinde çalışan sayısı ve işyerinin bulunduğu tehlike sınıfı göz önüne alınarak sektör, meslek veya yapılan işlere özgü olabilir.

(2) Kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, üniversiteler, işçi-işveren ve memur sendikaları ile kamu yararına çalışan sivil toplum kuruluşları rehber ve metot çalışmalarında bulunabilir. Bakanlıkça, bu Yönetmelik hükümlerine uygunluğu yönünden değerlendirilerek onaylanan taslaklar, Bakanlık tarafından rehber veya metot olarak yayımlanır.

Avrupa Birliği mevzuatına uyum

MADDE 12/B- (1) Bu Yönetmelik, işyerindeki kimyasal maddeler ile ilgili risklerden çalışanların sağlık ve güvenliğinin korunmasına ilişkin 7/4/1998 tarihli ve 98/24/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi, gösterge niteliğindeki sınır değerlerin oluşturulması hakkında 29/5/1991 tarihli ve 1991/322/EEC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi ile 8/6/2000 tarihli ve 2000/39/EC sayılı 98/24/EC sayılı Konsey Direktifinin uygulanmasında gösterge niteliğinde sınır değerlerin oluşumuna ilişkin birinci liste, 7/2/2006 tarihli ve 2006/15/EC sayılı 98/24/EC sayılı Konsey Direktifinin uygulanmasında gösterge niteliğinde sınır değerlerin oluşumuna ilişkin ikinci liste, 17/12/2009 tarihli ve 2009/161/EU sayılı 98/24/EC sayılı Konsey Direktifinin uygulanmasında gösterge niteliğinde sınır değerlerin oluşumuna ilişkin üçüncü liste, 31/1/2017 tarihli ve 2017/164/EU sayılı 98/24/EC sayılı Konsey Direktifinin uygulanmasında gösterge niteliğinde sınır değerlerin oluşumuna ilişkin dördüncü liste, 31/10/2019 tarihli ve 2019/1831/EU sayılı 98/24/EC sayılı Konsey Direktifinin uygulanmasında gösterge niteliğinde sınır değerlerin oluşumuna ilişkin beşinci liste, dikkate alınarak hazırlanmıştır.”

MADDE 7- Aynı Yönetmeliğin Ek-1’i ekteki şekilde değiştirilmiş ve Ek-4’ü yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 8- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 9- Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür."

22 Eylül 2023 Cuma

Metal Kaynak İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği

Metal kaynağı, metal parçaları bir araya getirme sürecinde yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Ancak, kaynak işlemleri çalışanlar için potansiyel tehlikeler içerebilir.

 

Bazı Yaygın Kaynak Yöntemleri:

Elektrik Ark Kaynağı (Electric Arc Welding): Bu kaynak yöntemi, elektrot adı verilen tel veya çubuklar kullanılarak yüksek sıcaklıklarda bir elektrik arkı oluşturularak gerçekleştirilir. Bu yöntem, MIG (Metal Inert Gas) kaynağı, TIG (Tungsten Inert Gas) kaynağı ve Elektrik Ark Kaynağı (SMAW) gibi alt kategorilere ayrılabilir.

Oksijen-Karbon Kaynağı (Oxyfuel Welding): Bu yöntemde, oksijen ve yakıt gazı (asetilen, propan vb.) birleştirilir ve yanıcı karışım ile yüksek sıcaklıklarda kaynak yapılır.

Lazer Kaynağı (Laser Welding): Lazer ışığı kullanarak yüksek hassasiyetli kaynak yapma işlemidir. Genellikle hassas ve ince malzemelerin kaynağında tercih edilir.

Plazma Kaynağı (Plasma Welding): Bu yöntemde, inert bir gaz (genellikle argon) kullanılarak yüksek enerjili bir plazma jeti oluşturulur ve kaynak işlemi gerçekleştirilir.

Sürtünme Kaynağı (Friction Welding): Bu kaynak yöntemi, iki parçayı sürtünme ve basınç kullanarak birleştirir. Genellikle döner parçaların birleştirilmesi için kullanılır.

Direnç Kaynağı (Resistance Welding): Bu yöntemde, iki metal parça elektrik akımı ile birleştirilir. Direnç noktalarında yüksek ısınma nedeniyle kaynak gerçekleşir.

Elektron Işını Kaynağı (Electron Beam Welding): Bu yöntemde, yüksek hızlı elektronlar kullanılarak malzemeler kaynatılır. Vakum altında gerçekleşir ve yüksek hassasiyet gerektiren uygulamalarda kullanılır.

Yüzey Kaynağı (Surface Welding): Yüzey kaynağı, iki malzemenin sadece yüzeylerini birleştirme işlemidir. Bu yöntem, kaplamalar veya onarımlar için yaygın olarak kullanılır.

Kaynak yöntemi, kullanılan malzemelerin türüne, kalınlığına, kaynak yapılacak işin türüne ve diğer faktörlere bağlı olarak seçilir.

 


Kaynak İşleminin Tehlikeleri:

Kaynak işlemleri, yüksek sıcaklıklar, alevler, dumanlar ve patlama riski gibi potansiyel tehlikeler içerir. Çalışanlar, bu işlem sırasında aşağıdaki risklere maruz kalabilir:

Isı ve Yanma Riski: Kaynak işlemi sırasında yüksek sıcaklıklar, yanıklara neden olabilir.

Solunum Sorunları: Kaynak dumanları solunum yolu sorunlarına yol açabilir.

Patlama Riski: Kaynak işlemi sırasında gazlar ve yanıcı maddelerle çalışılıyorsa, patlama riski vardır.

Gürültü: Kaynak işleminin yarattığı gürültü, işitme kaybına neden olabilir.

 

Kaynak İşlemi İçin İş Sağlığı ve Güvenliği Önlemleri:

Yangın Önleme ve Söndürme: Kaynak işlemi sırasında yangın riskini azaltmak için uygun yangın söndürme ekipmanları bulundurulmalıdır.

Havalandırma: İyi bir havalandırma sistemi, dumanların dağılmasına yardımcı olur.

Eğitim: Çalışanlar, kaynak işlemi hakkında eğitilmeli ve iş sağlığı ve güvenliği prosedürleri konusunda bilinçlendirilmelidir.

Elektrik Güvenliği: Elektrik ark kaynağının kullanılması sırasında elektrik çarpması riskini önlemek için gerekli elektrik güvenliği önlemleri alınmalıdır.

Gaz Silindirleri: Gaz silindirlerinin güvenli bir şekilde depolanması ve taşınması önemlidir.

Kişisel Koruyucu Ekipmanlar: Çalışanlara uygun kişisel koruyucu ekipmanlar (göz koruması, yanmaz elbiseler, solunum maskeleri) sağlanmalıdır.

Kaynakçı Belgesi: Kaynakçılar ulusal veya uluslararası sertifikasyon programlarına katılarak kaynakçı belgesi almalıdır.

13 Eylül 2023 Çarşamba

İş Sağlığı ve Güvenliğinde Ergonomi

Çalışanların sağlığı ve güvenliği, iş yerlerinin başarısını ve verimliliğini doğrudan etkileyen kritik bir faktördür. İşte bu noktada ergonomi, çalışanların işlerini daha rahat ve sağlıklı bir şekilde yapmalarına yardımcı olan önemli bir disiplindir. Bu makalede, iş sağlığı ve güvenliği alanında ergonomi kavramını ele alacak ve çalışma ortamlarında ergonomik prensiplerin nasıl uygulanabileceğini inceleyeceğiz.

Ergonomi Nedir?

Ergonomi, insanların fiziksel ve zihinsel ihtiyaçlarını iş ortamlarına uygun hale getirmek amacıyla tasarımı ve düzenlemeyi içeren bir bilim dalıdır. İş sağlığı ve güvenliği bağlamında ergonomi, çalışanların işlerini daha verimli bir şekilde yapmalarını, aynı zamanda iş sırasında ortaya çıkabilecek yaralanmaları ve rahatsızlıkları önlemeyi amaçlar.

IEA - Uluslararası Ergonomi Derneği ergonomi için aşağıdaki tanımı yapmaktadır:

 "Ergonomi (veya insan faktörleri), bir sistemin insan ve diğer öğeleri arasındaki etkileşimlerin anlaşılmasıyla ilgilenen bilimsel bir disiplindir ve insanın refahını ve genel sistem performansını optimize etmek için teori, prensipler, veriler ve yöntemler uygulayan meslektir."

Bu tanım, ergonomi kavramının temelini ve amacını açık bir şekilde ifade etmektedir. Ergonomi, insanların çeşitli sistemlerle etkileşimlerini anlama ve bu etkileşimleri iyileştirmek için bilim ve yöntemleri uygulama sürecini ifade eder. İş sağlığı ve güvenliği bağlamında bu tanım, iş ortamının insanların sağlığını ve genel sistem performansını en üst düzeye çıkarmak için nasıl tasarlanması gerektiğini vurgular.

Ergonomi ve İş Sağlığı İlişkisi

Daha İyi Fiziksel Sağlık: Ergonomik bir çalışma ortamı, çalışanların fiziksel sağlığını destekler. Doğru şekilde tasarlanmış bir ofis masası, doğru oturma pozisyonu ve bilgisayar ekranının göz seviyesine ayarlanması gibi faktörler, bel ve boyun ağrılarını azaltabilir.

Daha Yüksek Verimlilik: Ergonomik düzenlemeler, çalışanların işlerini daha hızlı ve daha verimli bir şekilde yapmalarına yardımcı olabilir. Bu da işyerinin genel verimliliğini artırır.

Yaralanma ve Rahatsızlık Azalması: Yanlış pozisyonlar, yüksek tekrarlı hareketler ve kötü ergonomik tasarıma sahip ekipmanlar, çalışanlarda yaralanmalara veya uzun süreli rahatsızlıklara yol açabilir. Ergonomik düzenlemeler bu riskleri azaltabilir.

Çalışan Memnuniyeti: Ergonomik bir çalışma ortamı, çalışanların memnuniyetini artırabilir. Bu da işyerindeki morale ve işten ayrılma oranlarına olumlu bir etki yapabilir.

Ergonomik olmayan çalışma koşullarında alınması gereken önlemler

Ergonomik olmayan çalışma koşullarında çalışanların sağlığı ve iş verimliliği risk altında olabilir. Bu nedenle, ergonomik olmayan çalışma koşullarında alınması gereken önlemler şunlar olabilir:

İşyeri Değerlendirmesi: İlk adım, mevcut çalışma koşullarını değerlendirmektir. İşyeri içindeki riskli alanları ve potansiyel ergonomi sorunlarını tespit etmek için bir değerlendirme yapılmalıdır.

Ergonomik Ekipmanlar: Ergonomik ekipmanların kullanılması, çalışanların rahat ve güvenli bir şekilde işlerini yapmalarına yardımcı olabilir. Örneğin, ergonomik ofis sandalyeleri, bilgisayar klavyeleri ve fareleri gibi ekipmanlar kullanılmalıdır.

Çalışma Yüzeyleri: Masalar, tezgahlar ve diğer çalışma yüzeyleri ergonomik olarak tasarlanmalıdır. Bu yüzeylerin yükseklikleri ve düzenlemeleri, çalışanların vücut pozisyonlarına uygun olmalıdır.

İş Pozisyonları: İş pozisyonları, çalışanların rahat ve doğru pozisyonlarda çalışmasını sağlamalıdır. Yanlış pozisyonlarda çalışma, uzun vadede kas ağrılarına, bel ve boyun ağrılarına neden olabilir.

Ara Verme ve Dinlenme: Çalışanlara düzenli ara verme ve dinlenme fırsatları sunulmalıdır. Özellikle monoton işlerde, düzenli mola vermek, çalışanların kas yorgunluğunu azaltabilir.

Eğitim ve Farkındalık: Çalışanlar, ergonomik ilkeler konusunda eğitilmelidir. Doğru çalışma pozisyonlarını nasıl sağlayacaklarını ve ergonomik olmayan koşullarda potansiyel riskleri nasıl tanıyacaklarını bilmeleri önemlidir.

İş Yükü Yönetimi: İş yükü, çalışanların kapasitesini aşmamalıdır. Aşırı iş yükü, hem fiziksel hem de zihinsel olarak stres yaratabilir ve performansı olumsuz etkileyebilir.

İşyeri Düzenlemesi: İşyeri düzeni, çalışma alanlarının düzenli ve temiz tutulmasını içermelidir. Engelleri ve potansiyel tehlikeleri ortadan kaldırmak için düzenli bakım yapılmalıdır.

Çalışan Geri Bildirimi: Çalışanların görüşleri ve geri bildirimleri dinlenmeli ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için önerileri değerlendirilmelidir.

Ergonomi Uzmanları ile İşbirliği: Büyük işyerleri, ergonomi uzmanlarından yardım alabilirler. Bu uzmanlar, işyeri koşullarını değerlendirebilir ve uygun düzeltmeleri önererek çalışanların sağlığını ve verimliliğini artırabilirler.

Ergonomik olmayan çalışma koşullarının düzeltilmesi, çalışanların sağlığını ve iş performansını olumlu bir şekilde etkileyebilir.

Ergonomi, iş sağlığı ve güvenliği konusunda vazgeçilmez bir bileşendir. Çalışanların sağlığı ve refahı, işyerlerinin başarısını ve verimliliğini doğrudan etkiler. Ergonomik ilkeleri anlamak ve uygulamak, çalışanların daha sağlıklı, daha mutlu ve daha verimli bir şekilde çalışmalarına yardımcı olabilir.