Güvenlik Kültürü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Güvenlik Kültürü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Temmuz 2024 Cuma

İş Güvenliği Uzmanının Perspektifinden Kızmak mı, İkna Etmek mi?

İş güvenliği uzmanları, çalışanların sağlığını ve güvenliğini sağlamakla görevlidirler. Bu bağlamda, karşılaştıkları sorunları çözme ve çalışanların güvenliğini artırma süreçlerinde doğru iletişim stratejileri hayati önem taşır. Peki, iş güvenliği uzmanları kızmak mı yoksa ikna etmek mi yolunu seçmelidirler?

Kızmak Bir Uyarı Aracı Olabilir mi?

İş güvenliği uzmanları bazen çalışanların güvenliği konusunda ciddi risklerle karşılaştıklarında kızmak gibi bir tepki gösterebilirler. Bu durum, çalışanları uyarıp, riskleri vurgulamak için anlık bir reaksiyon olarak ortaya çıkabilir. Ancak kızgınlığın sürekli ve yapıcı bir iletişim yerine negatif sonuçlar doğurabileceği unutulmamalıdır. Kızmak, genellikle anlık çözüm arayışının bir yansıması olup, uzun vadede işbirliği ve motivasyonu olumsuz etkileyebilir.

İkna Etmek, Güvenliği Sağlamak İçin Etkili Yaklaşım

İş güvenliği uzmanları için ikna etmek, çalışanları güvenlik prosedürleri konusunda bilinçlendirmek ve doğru davranışları teşvik etmek anlamına gelir. İkna etmek, empati kurmak ve çalışanların güvenlik endişelerini anlamakla başlar. Güvenlik kurallarının önemini ve nedenlerini açıklayarak, çalışanların kendilerini güvende hissetmelerini sağlamak mümkündür. Bu yaklaşım, işbirliğini artırarak iş güvenliği kültürünü güçlendirir ve kazaların önlenmesine katkı sağlar.

Empati ve Etkili İletişim

İş güvenliği uzmanları için empati, işçilerin güvenlik endişelerini anlamak ve onları ciddiye almak demektir. Empati, doğru iletişim ve işbirliği için temel bir unsurdur. İkna etme sürecinde çalışanların kaygılarını dikkate almak ve onlara güvenlik konusunda destek olmak, iş güvenliği uzmanlarının etkili bir şekilde görevlerini yerine getirmelerine yardımcı olur.


İş güvenliği uzmanları için en etkili yaklaşım, kızmak yerine ikna etmeye odaklanmaktır. Güvenlik konusunda farkındalık yaratmak, işçilerin davranışlarını değiştirmelerine ve güvenlik standartlarını iyileştirmelerine yardımcı olabilir. Kızmak, genellikle anlık ve etkisiz bir çözüm olup, çalışanlar arasında güvensizlik ve motivasyon kaybına yol açabilir. İkna etmek ise uzun vadeli bir işbirliği ve güvenlik kültürü oluşturulmasına katkı sağlar.

26 Şubat 2014 Çarşamba

Yüzük Yüzünden Parmağınızdan Olmayın...

Doç. Dr. Betül Gözel Ulusal şunları söyledi:
"Minibüs veya diğer araçlara binerken veya inerken, yüksek bir yerden atlama veya düşme sırasında yüzüğün takılması bu hasarlara yol açar. Çalışırken yüzüğü çıkarmakta fayda var. Parmağın eski fonksiyonuna dönüşmesi zorlaşıyor. Yüzüğün keskin kenarları parmağı sıyırarak koparmaya kadar götürebiliyor."
Kaynak: http://www.zaman.com.tr/aile-saglik_yuzuk-yuzunden-parmaginizdan-olmayin_2155786.html

23 Ocak 2014 Perşembe

Sağlık İçin Topraklama

Günümüz teknolojisi bilgisayarlar, cep telefonları, baz istasyonları, radyo ve TV yayınları, WiFi, Bluetooth, enerji hatları, iç tesisat ve diğer elektrikli ev aletlerinden, giydiğimiz kıyafetlerde sürtünme sonucu vb. vücudumuza istenmeyen gerilim yüklenir. Eğer insan toprak zemin üzerinde durursa, vücutta oluşan yük toprağa gidecek ve bir potansiyel farkı meydana getirmeyecektir. Vücudu topraklamak için değişik ürünlerde geliştirilmiştir.

İnsan vücudunun topraklanmasının sağlığa etkileri üzerine çeşitli araştırmalar yapılmış. Bu araştırmalar sonucunda vücudumuzu topraklamanın sağlığımızı olumlu etkilediği görülmüştür. Vücudu topraklamadan önce kan hücreleri (soldaki resimler) ile topraklamadan 40 dakika sonraki kan hücreleri (sağdaki resimler) şu şekilde görüntülenmiştir.
 
Vücudumuzu topraklamanın kanı incelttiği, kan basıncını ve akışını iyileştirdiği görülmüştür.

Vücudu topraklamak; kan dolaşımına, bağışıklık sistemine, sindirim sistemine, strese vb. iyi gelir.

20 Ocak 2014 Pazartesi

Lütfen Çocuklar Pasif Sigara İçicisi Olmasın...

Sigara içimi yalnız içene değil, aynı ortamda bulunanlara da zarar vermesi ve bu durumdan en çok çocukların etkilenmesi bakımından önemli bir halk sağlığı sorunudur.
Kendisi sigara içmediği halde işyerinde, insanların toplu olarak bulundukları kapalı yerlerde ve evde sigara içen kişilerin dumanına maruz kalarak bu dumanda bulunan tüm zararlı maddelerin solunması "pasif içicilik" olarak tanımlanabilir. Günümüzde kapalı yerlerde sigara içimini yasaklayan yasa ile birlikte sigara içmeyen pek çok insan pasif içicilikten bir miktar kurtulmuştur. Peki ya evde, misafirlikte sigara dumanına maruz kalan ya da ebeveynleri sigara içtiği için pasif içici konumuna düşen çocuklar!...
Ev içinde dumana maruz kalan çocuklarda solunum sistemi hastalıklarına yakalanma riskinin arttığını gösterir pek çok epidemiyolojik çalışma vardır.
Sigara alışkanlığında sosyal, psikolojik ve farmakolojik faktörler olduğu görüşü vardır. Ancak sosyal ve ailesel faktörler daha önemli gibi görünmektedir. Aile içinde ya da arkadaş çevresinde sigara içilmesi, nikotin bağımlılığı, genetik ve psiko-sosyal faktörler sigara içme davranışını etkilemektedir. Daha da önemlisi ailesi ve arkadaşları sigara içen bireyler sigarayı daha zor bırakabilmektedir.

9 Aralık 2013 Pazartesi

Mikrodalga Fırın 2450 MHz, 3G'li Telefon 2100 MHz

Sakarya Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Çerezci yaptığı açıklamada, son yıllarda daha fazla maruz kalınan elektromanyetik radyasyonun insan sağlığını olumsuz etkilediğini söyledi.
Yüksek gerilim hatları, elektrikli ev aletlerinin yanı sıra özellikle baz istasyonları ve cep telefonlarının elektromanyetik kirliliğinin ciddi boyutlara ulaştığını dile getiren Çerezci, beyin tümörü, kanser, yorgunluk, lösemi, kısırlık, hafıza kaybı, iştahsızlık, uyku bozukluğu, depresyon gibi birçok rahatsızlığa neden olduğu araştırmalarla kanıtlanan bir kirlilikten mutlak korunmak gerektiğini anlattı.
Çerezci, son yıllarda cep telefonuyla ilgili ciddi raporların yayımlandığını belirterek, "3G’li cep telefonları 2100 MHz frekansla, mikro dalga fırınlar ise 2450 MHz frekansla çalışıyor. Birbirine çok yakın frekanslar. 1800 de masum değil, ancak 2100 MHz frekansla çalışan bir cep telefonu, mikro dalga yayan bir alet. Siz onu beyninize tutarsanız, konuştuğunuz o süre dalga ışınlanıyor. 3G’li telefonla konuşmak, mikro dalga fırın kulağa tutuluyormuş gibi beyne elektro manyetik dalgalarla zarar veriyor" dedi.



27 Ekim 2013 Pazar

Güvenli Oturma Şekli

DOĞRU OTURMA ŞEKLİ
Otururken ayaklarınız zemine bassın.
 Sırtınız sandalyenin arkasına dayansın.


YANLIŞ OTURMA ŞEKLİ
Kendinizi bırakmayın.
Sandalyeniz çalışma masanıza yakın olsun.
Aşırı eğilerek ya da geri bükülerek çalışmaktan kaçının.

24 Ekim 2013 Perşembe

Çocuklarda Güvenlik Kültürü İçin Kitap

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi "CDC Centers for Disease Control and Prevention" tarafından yayınlanmış bir boyama kitabı.
"Color Me Safe"

4-7 yaş arası çocuklar için hazırlanan boyama kitabı, evde ve çeşitli spor etkinliklerinde, ne tür güvenlik tedbirleri alınacağını çocuklara boyayarak anlatmayı hedeflemiş.